Deprem Sonrası Psikolojik İlk Yardım ve İlkeleri / Depremzedelere Psikolojik Olarak Nasıl Yaklaşılmalı?

 

Yazıma başlarken; Türkiye'de yaşanan, Kahramanmaraş merkezli olan ve 10 ili içine alan "100 yılın felaketi" olarak nitelenen depremde hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına baş sağlığı, yaralılara acil şifa diliyorum.




Psikolojik İlk Yardımın Önemi

Deprem sonrası enkaz bölgesinde yaşamsal destek anlamında yapılan ilk müdahale kişinin hayati fonksiyonlarının devamı ve krizden sonraki yaşamının kalitesi açısından ne kadar önemliyse, depremi yaşayan kişilerin zihinlerinde oluşan travmalara karşı da psikolojik ilk yardım o kadar önemlidir.

Bu noktada bilinçli olmak ve doğru adımları izlemek, deprem mağdurlarında daha büyük travmalar yaratmamak, oluşabilecek travmaların belki önüne geçmek ve bir nebze olsun onları rahatlatabilmek, yaralarını sarabilmek adına çok değerli ve gereklidir.Bunun yanında psikolojik ilk yardım uygulamalarının, travma oluşturan olay sonrası travma riskini azaltıcı ve dirençliliği arttırıcı etkisi olduğu gözlemlenmiştir.

Psikolojik İlk Yardımın Psikososyal Hizmetlerdeki Sırası ve Kriz Sonrası Süreçte İzlenecek Yollar


Tabloda da görüldüğü üzere psikolojik ilk yardım, psikososyal hizmetler kapsamında ilk sırada yer almaktadır. Bundan sonraki süreci orta vadede kapsamlı psikolojik çalışmalar izlerken, uzun  vadede ise kişiye özgü psikoterapiler izler.

Psikolojik ilk yardımın nasıl ve kimler tarafından gerçekleştirilebileceği uluslararası kuruluşlar tarafından kılavuzlarda yayımlanmıştır ve bu kılavuzlara göre temel prensipler; "bak, dinle, ilişkilendir ve yönlendir" şeklindedir.

 Bu uygulama bir psikolojik danışma ya da psikoterapi hizmeti olmadığı, bir krize müdahale yöntemi olduğu için özel kişiler tarafından yapılma zorunluluğu yoktur. 

Psikolojik İlk Yardım İlkeleri

1. İlişki ve Bağ Kurma


Bu aşamada öncelikli olan kişiye güven vermek ve yalnız olmadığını hissettirmektir. Uygulamayı yapacak kişinin kendisini tanıtması, hangi kurum veya kuruluş tarafından, ne sebeple orada bulunduğunu, ne amaçla kişiyle konuştuğunu söylemesi güven vermek açısından önemlidir. 

Müdahale olay yerinde yapılacaksa, mağdur kişinin o esnada temel ihtiyaçları olabileceği göz önünde bulundurularak ihtiyaçlarının(battaniye, temiz giyecek, yiyecek,su...) sorulması bir diğer önemli adımdır.

2. Güvenlik ve Rahatlamanın Sağlanması

Deprem ve diğer afetlerde uygulamayı yapacak olan kişinin kendini tanıtmasından ve afetzedeyle güvenli ilişki kurulmasından sonra kişiyi güvenli alana alma, güvenliğini sağlama ikinci adım olarak karşımıza çıkıyor. 

Kişinin olayın yaşandığı yerden uzaklaştırılması aslında orada yaşadığı stresten ve travmadan da uzaklaşması anlamına gelir. Güvenli ortama alınan kişi  bir süre kendini daha rahat ve güvende hissetmeye başlayacaktır.



3. Dengeleme (Stabilizasyon)

Deprem ve diğer afetlerden sonra kişide travmatik stres tepkileri görülebilir. Afetzedede; aşırı panik, şok hali, aşırı stres, donakalma, unutkanlık, mantıklı düşünmede ve karar vermede zorlanma halleri gibi çeşitli tepkiler gelişebilir.

Bu durumdaki kişiye dengeleme (stabilizasyon) denen teknikleri uygulanır.  Bu teknikle kişinin dış dünyaya odaklanmasını sağlayarak duygularını normal seviyeye çekmek amaçlanır. 

Dengeleme tekniğinin bir örneği:

1. Kişinin ellerinin ve ayaklarının rahat olacağı bir oturma pozisyonuna gelmesi sağlanır.

2. Kişinin nefesini yavaş ve derin alıp vermesi sağlanır.

3. Kişinin etrafa bakıp onda rahatsızlık hissi uyandırmayacak 5 nesnenin adını söylemesi istenir.

4. Kişiden yavaş ve derin nefes alıp vermeye devam etmesi istenir.

5. Kişiden etraftaki seslere odaklanması ve onda stres oluşturmayacak 5 sesin ne olduğunu söylemesi istenir.

6. Kişinin yavaş ve derin nefes alıp vermeye devam etmesi sağlanır.

7. Kişinin bedensel duyumlarına odaklanmaları ve onda stres uyandırmayacak 5 hissin ne olduğunu söylemesi istenir.

8 Kişinin yavaş ve derin nefes alıp vermesi sağlanır.

Bu ve benzeri teknikler kullanılarak kişinin bulunduğu ruh halinden uzaklaşması sağlanır.

Afet bölgelerinde, özellikle çocuklara bu tarz tekniklerin uygulandığına şahit olmuşsunuzdur. Çocuklara çikolata ya da ilgisini çekebilecek diğer şeylerden bahsedilir ve odağının korku, kaygı gibi duygulardan sıyrılması ve rahatlaması sağlanır.


4. Bilgi Edinme

Bu aşamada kişiye verilecek psikososyal desteğin belirlenmesi için kişinin fiziksel ya da psikolojik ihtiyaç analizi yapılır. 

Elbette herkese aynı şekilde hizmet sunulması doğru değildir, yapılacak psikolojik ilk yardımın kişinin önceliklerine ve ihtiyaçlarına göre yapılması önem arz eder.

5. Temel İhtiyaçlar Konusunda Yardımcı Olma

Kişinin önem derecesine göre ihtiyaç analizleri yapıldıktan sonra bu ihtiyaç sıralamasına göre ihtiyaçları sağlanmalıdır. Bu aşamada yardımı yapan kişinin yetkili birimler, kurum ve kuruluşlarla ilgili bilgi sahibi olması ihtiyaçların sağlanması açısından önemlidir. 

6. Sosyal Destek

Afet sonrası sağlıklı sosyal destek alabilen bireylerin olaydan önceki normal yaşamlarına dönmelerinin çok daha hızlı olduğu bilinmektedir. Bu anlamda kişilere sunulacak sosyal destekler çok fazla önem taşır. Mevcut bulunan sosyal destek kaynaklarının yanında yeni kaynakların da oluşturulması daha faydalı olabilmektedir. Bunlar arasında; hobi grupları, paylaşım toplantıları, aktivite grupları sayılabilir.




7. Bilgilendirme

Afetzedeler yaşadıkları şok sonrası bilinç bulanıklığı, sağlıklı düşünememe, yaşadığı olayın farkında olamama gibi tepkiler gösterebilirler. Bu anlamda kişileri bilgilendirme önemli bir faktördür. 

Bunun yanında kişilerin barınma, yiyecek, sağlık gibi alanlardaki ihtiyaçlarını ne zaman, nerede, ne şekilde, kim tarafından karşılayabilecekleri hakkında bilgilendirilmesi gerekmektedir.

Bir diğeri ise kişilerin travma sonrası stres bozuklukları hakkında bilgilendirilmesidir. Kişi yaşadığı travmanın ardından stres bozuklukları, uyku sorunları,tedirginlik hali gibi psikolojik sorunlar; bunların yanında zihinsel ve fizyolojik sorunlar ve bu sorunlar hakkında bilgi alamadıkları takdirde endişe ve kaygı gibi duygulara kapılabilirler. Bu anlamda bu konular hakkında bilgilendirilmeleri de oldukça önemlidir.

8. İş Birliği Kurulabilecek Diğer Hizmetlerle İlişkilendirme

Psikolojik ilk yardımı sağlayacak kişinin afetzedeyle diğer yetkili ekip ve kurumlar arasındaki ilişkilendirmeyi sağlamalıdır. Bunun yanında görev süresi tamamlanan ekiplerin görev değişimi, psikolojik ilk yardım sürecinin tamamlanması ve hizmeti devam ettirecek kurumlar hakkında da bilgilendirme sağlamalıdır. 

Psikolojik  ilk yardım daha çok deprem ve diğer büyük afetlerin hemen ardından, kriz yönelimli olarak sunulmaktadır ve faydaları uygulamalardan sonraki gözlemler aracılığıyla aktarılmaktadır. Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken şey bu ilkelerin bulunulan toplum ve kültürel yapıya uyumlu bir şekilde yerine getirilmesidir. 

Yaşadığımız bu zor günlerde, bu büyük felakette, her anlamda zor durumda olan herkese bir şekilde destek olmayı kendimize görev bilmeliyiz. Bu anlamda psikolojik ilk yardım, depremzedelerin normal yaşamlarına daha az travma iziyle ve daha kolay bir şekilde adapte olmalarını kolaylaştırması açısından çok mühimdir.

Bu konuda bilinçlenen, bilinçlendiren ve mağdurlara bir şekilde yardımı dokunan herkese şimdiden teşekkürler.


Kaynakça

https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/778332




You Might Also Like

0 comments